Bonus derslerin dördüncüsü olan bu derste Çeviriyle Öğren’i en etkili biçimde nasıl kullanacağınızı anlatacağım. Çeviriyle Öğren sadece cümleler içeren bir çeviri kitabı gibi görünse de, doğru şekilde kullanıldığında İngilizce seviyenizde hızlı bir ilerleme sağlayacak. Peki bu “doğru şekil” ne? Bunun için önce kitabı biraz tanıyalım.
İlk olarak kitabın yapısını inceleyelim. Kitabı elinize aldığınızda kırmızı bir çizgiyle ortadan ikiye ayrıldığını göreceksiniz. Tabi mecazi anlamda! Sayfa numaraları da ikinci kısımda tekrar birden başlayacak. Bunun sebebi, kitapta İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce olmak üzere iki kısmın bulunması. Yani aslında Çeviriyle Öğren’i, tek bir kitapta birleştirilmiş iki kitap gibi düşünebilirsiniz. Mesela, İngilizce-Türkçe bölümündeki 76. sayfada yer alan 14. cümlenin çevirisi, Türkçe-İngilizce bölümündeki 76. sayfada yer alan 14. cümle oluyor. Yani kitap aynı zamanda kendi kendinin cevap anahtarı da olmuş oluyor.
Kitabın yapısını anladıysak biraz da içeriğine bakalım. Kitapta İngilizce gramerindeki tüm konuları kapsayan toplam 100 adet gramer ünitesi, 22 adet Genel Revizyon ünitesi ve 12 adet İkili Revizyon ünitesi var. Gramer üniteleri ile kastım, videolarımda sıkça alıntı yaptığım, tek bir gramer konusunu kapsayan 20 cümlelik üniteler. Bu 20 cümle, üzerinde çok düşünülmüş 20 cümle olduğu için, o gramer konusunda edinilen bilgiyle kurulabilecek hemen her tür cümleyi içeriyor. Hatta bazen 20 cümle yeterli gelmediği için bazı üniteler iki veya üçer sayfalık olabiliyor. Bunun dışında bir de genel revizyon üniteleri var. Bu üniteler son beş veya on üniteyi kapsayan karışık cümleler içeriyor. Peki genel revizyon üniteleri neden var? Bir sayfadaki bütün cümlelerde aynı gramer konusu test edildiğinde bir süre sonra cümleler düşünmeden, sistematik olarak çevrilmeye başlanıyor. Genel revizyon üniteleri bunu kırıyor ve alternatif düşünmeye sevk ediyor. Ayrıca, unutulan konuların hatırlanması açısından da fayda sağlıyor. Bir de İkili Revizyon üniteleri var tabi. Bunlar ise genelde birbiriyle karıştırılan veya ikisi arasındaki farkların anlaşılması istenen iki konuyu içeriyor. Örneğin, will ve be going to ayrımı, simple past ve present perfect farkı gibi konular bu ünitelerde işleniyor.
Kitabın içeriğini de gayet güzel anladık sanırım. Şimdi bir de en önemli şey olan “satın alma mı?” yok, kitabın kullanım şekline bakalım. Bir kere, Çeviriyle Öğren konu anlatmıyor. Ama üzülmeyin; ben kanalımdaki videolarda Çeviriyle Öğren’de izlediğim sırayla gittiğim için, aslında bu videolar ve bu videolara ait PDF dosyaları Çeviriyle Öğren’in bu eksiğini kapatıyor.
Çeviriyle Öğren bir alıştırma kitabı ve çeviri alıştırmalarını yapmak çok kolay olmadığı için, genellikle başka kitaplardaki boşluk doldurmalı veya çoktan seçmeli alıştırmalarla ısınma turları yaptıktan sonra kullanılmalı. İdeal kullanım şekli, aynı üniteyi önce İngilizce-Türkçe daha sonra Türkçe-İngilizce bölümünden yapmanız şeklinde. Türkçeden İngilizceye çeviri yapmak daha zor olduğu için hemen bu kısımdaki alıştırmalarla başlamamanızı tavsiye ediyorum ama yine de tercih sizin. Sonuçta İngilizce konuşurken yapacağımız şey de bir nevi Türkçeden İngilizceye çeviri yapmak ve bir noktada yavaş yavaş buna alışmak gerekiyor.
Peki güzel, önce İngilizce-Türkçe daha sonra Türkçe-İngilizce sırlamasını izleyerek bir konunun alıştırmalarını çözdük; işimiz bitti mi? Hayır. Dil öğrenmek tekrar işi; bol bol tekrar yapacağız. Bakın mesela, bir üniteyi doğrulu yanlışlı bir şekilde bitirdiniz ve sonradan cevaplara bakınca yanlışlarınızın da farkına vardınız diyelim. Aynı üniteyi bir hafta sonra tekrar yapın, iddia ediyorum aynı hataların çoğunu tekrarlayacaksınız. Yine kelime ezberleme videomda da anlattığım gibi, bir üniteyi bir ay boyunca düzenli tekrar listenizden çıkartmayın ve her gün tekrar edin. Bir ay sonunda cümleleri gramer olarak o kadar hızlı kurar hale geleceksiniz ki, artık tonlama, telaffuz, kelime seçimi gibi diğer unsurlara bakabileceksiniz. Hani nasıl, araba sürmeyi ilk öğrendiğimizde vites değiştirirken vitese bakan bir durumdan zaman içinde pratik yaptıkça vites değiştirdiğimizi bile fark etmeyen bir duruma geliyorsak aynısı bunda da söz konusu. Artık vitese bakmadığımız için yoldaki çukurlardan kaçma, arabalara ve yayalara karşı dikkatli olma gibi diğer unsurlara odaklanabiliyoruz ki bunu da yukarıda bahsettiğim, telaffuz, vurgu, kelime seçimi gibi şeylere benzetebiliriz.
Ben ders verdiğim öğrencilerime o günkü dersi bitirirken hep şunu söylüyorum: “Bir dahaki derse kadar ödeviniz, bu sayfadaki cümleleri benim çevirdiğim hızda, benim verdiğim tonlamalarla ve telaffuzla kurabilecek düzeye gelmek olsun”. Elbette herkesin kendine göre bir yoğunluğu var, özel işleri var ya da ilgilenecek daha keyifli uğraşları var. Tabi şunu unutmamak lazım: “Dünya, vazgeçenleri değil, azmedenleri hatırlar.”
Hoşçakalın.
Çeviri Kitabı ‘Çeviriyle Öğren’ Nasıl Kullanılmalı? için 3 cevap