Bugün size bir konu anlatmayacağım. Bonus ders adını verdiğim bu derslerde, İngilizce öğrenirken kullanabileceğiniz yöntem ve teknikler hakkında kişisel tecrübelerimi paylaşacağım. Bugünün konusu ise kelime ezberleme. Bana sık sık sık sorulan, “hocam kelimeleri nasıl ezberleyebilirim”, “hocam bu kelime işini nasıl çözeceğiz”, “hocam bunun bir hapı yok mu gitsek alsak” gibi sorulara yanıt vermeye çalışacağım ve pratik bazı yöntemler anlatacağım.
Kelime ezberlemek İngilizcenin olmazsa olmazı. Gramer kurallarını bir binanın kolon ve kirişlerine benzetirsek, kelimeler de tuğlaları gibidir. Biri olmadan diğeri olmaz; hatta kelimeler olmadan gramer kuralları hiçbir işe yaramaz. Bu yüzden bir kolunuz uzarken diğerinin kısa kalmaması için düzenli olarak kelime ezberlemelisiniz.
İlk olarak, neyin yapılabilir olduğunu görebilmeniz için kendimden bir örnek vermek istiyorum. Ben Anadolu meslek lisesi mezunuyum. Lise son sınıftayken Eylül ayının ortalarına kadar İngilizce okumak fikri aklımda yoktu; ancak dil alanını seçmeye karar verdiğim günden itibaren sıkı bir çalışma temposuna girdim ve günde 40 tane kelime ezberlemeye başladım. Abartı bir rakam gibi görünse de bu mümkün. Yapmanız gereken şey, doğru yöntemleri izlemek ve kelime ezberine vakit ayırmak.
Doğru yöntemleri maddeleyerek anlatayım ki kafalar karışmasın.
1- Kendinize haftalık kelime listeleri yapın.
Haftalık kelime listeleri yapın ve listenize her gün kırk yeni kelime ekleyin. Toplamda 280 kelimeniz olacak ve on gün boyunca en baştan başlayarak bu 280 kelimeyi ezberlemeye çalışın. Bu listeyi sözlükten rastgele kelime seçerek yapmayın. Çözdüğünüz alıştırmalarda veya okuduğunuz metinlerde geçen kelimeler olsun. Çünkü kelimeyi bilmek kadar önemli olan şey de, kelimenin kullanıldığı bağlamı bilmek. Listenizin bir tarafında kelimenin Türkçesi, diğer tarafında İngilizce karşılığı olsun ve listenizin mutlaka bir çıktısını alıp mümkün olduğu ölçüde yanınızda taşıyın.
2- Kelimelerin İngilizcelerinin yazdığı kısmı kapatarak çalışın.
Kelime ezberlerken yapılan belki de en büyük hata, kelimenin İngilizcesine bakıp, ne anlama geldiği hatırlamaya çalışmak:
apple = elma
brain = beyin
saw = testere
gibi. Kelimeleri bu şekilde ezberlerseniz, anlayıp konuşamayanlar kervanına katılırsınız çünkü İngilizce konuşurken size lazım olacak şey, kullanacağınız kelimeyi Türkçe olarak seçip İngilizce karşılığını hatırlamak olacak. Bu yöntem başlangıçta sizi çok zorlayacak ve İngilizcesini görünce Türkçesini çok rahat hatırladığınız kelimelerin bile İngilizcesini aklınıza getirmekte zorlandığınızı göreceksiniz. Zaten bu yüzden ben bu yönteme “ezberin sağlamasını yapmak” diyorum. Dikkat ettiyseniz, videolarda Çeviriyle Öğren kitabımdan yaptırdığım alıştırmalar, hep bu şekilde Türkçeden İngilizceye çeviri içeriyor ve aslında aynı yöntemi izliyor.
elma neydi? = apple
beyin neydi? = brain
testere neydi? = saw
şeklinde çalışın.
3- Kelimeleri ezberlerken benzetmeler yapın.
Kelimenin içinde geçen heceleri Türkçedeki veya İngilizcedeki bildiğiniz bir kelimeye benzetirseniz daha hızlı öğrenebilirsiniz. Mesela benim, “gözden kaybolmak” anlamına gelen vanish kelimesini öğrendiğim dönemde bir Van Gölü canavarı mevzusu vardı ama sonra bir anda gündemden düştü. Ben de bu kelimeyi “Van Gölü canavarı gözden kayboldu” şeklinde ezberledim. Tabi bu tür benzetmeler her kelime için uygun olmayabilir. Yine de pek çok kelime için mümkün. Örnek vereyim:
catch = yakalamak “Keçileri kaçırdık ve yakalamaya çalıştık.”
ash = kül “Külleri eşelemeyin!”
observe = gözlemlemek “Mmm bulamadım. Dedim ya hepsine olmuyor…”
4- Kelimeleri aynı gün dört defa tekrar edin.
Bilimsel olarak bir kelimenin dördüncü tekrardan sonra öğrenildiği söyleniyor. Bana sorarsanız da kırk kelimeyi kırk defa tekrar etmek lazım derim. Ama yine de, o gün öğrendiğiniz kırk kelimeyi, aynı gün içinde farklı zamanlarda dört kez tekrar etmeniz çok faydalı olacaktır. Ertesi günlerde yapacağınız rutin tekrarlarla daha da pekiştirmiş olursunuz.
5- Takıldığınız kelimeleri işaretleyin.
Bazı kelimeler var ki ne kadar ezberlemeye çalışırsak çalışalım aklımıza gelmez. Bu şekilde olduğunu hissettiğiniz kelimelerin yanlarına bir işaret koyun ve ertesi haftanın listesine de bu kelimeleri dahil edin. Bu sayede sorunlu kelimeler daha fazla tekrarlanacağı için daha iyi hatırlanacak.
6- Kendinize ceza verin.
O günkü kelimelerinize çalıştınız ve tekrar vakti geldi. Listenizdeki kelimeleri sırayla hatırlamaya çalışıyorsunuz. Bir kelimede takıldınız. Bir türlü aklınıza gelmiyor. Kendinize acıyıp, anlamına bakar ve kaldığınız yerden devam ederseniz, çocuğunun her istediğini yapan bir anne-babaya benzersiniz. Sonuçta ileride siz mağdur olursunuz…
Takıldığınız bir kelimede kendinize ceza verin ve kelimenin anlamına baktıktan sonra, listenin neresinde olursanız olun en başa dönün. Bu tür bir ceza, sizi daha disiplinli çalışmaya itecektir. En azından benim için durum böyleydi.
7- Listenizi el yazınızla yazın
Kelimeleri kendi el yazınızla oluşturduğunuz bir listeden çalışmak daha verimli olabilir. Bilgisayar çıktıları tek düze, soğuk ve itici oluyor. Kendi el yazınız ne kadar çirkin olursa olsun sizindir ve yazım sırasında yaptığınız küçük harf hataları bile bazen bir kelimeyi hatırlamanızda yardımcı olabilir. “Ha, o benim yanlış yazdığım kelimeydi” deyip hatırlayabilirsiniz. Sonuçta beyin eşleştirerek öğreniyor ve bir kelime bir kelimedir. Kelimeleri tek tek elinizle yazacağınız için listeyi hazırlamak bile ezberlemenize bir nebze yardımcı olabilir.
8- Cümle kurun
Listenizdeki kelimelerle cümle kurmaya çalışın veya o kelimenin geçtiği cümleyi hatırlamaya çalışın. “Daha önce hangi cümlede bu kelimeyi kullandım ki bu listeye girdi” diye düşünün. Cümleyi hatırlarsanız kelimeyi de hatırlarsınız. Mesela, “loudly” yüksek sesle demek ama bu şekilde hatırlamak biraz zor olabilir.
I can’t hear you. Please talk loudly. = “Seni duyamıyorum. Lütfen yüksek sesle konuş.” dediğimizde ise ilk cümle zaten loudly kelimesinin anlamını ele veriyor.
9- Yan anlamlılarına bakın
Bir kelimenin birden fazla yan anlamı olabilir. Kelimelerin en sık kullanılan yan anlamını bularak listenize yazın. Bu şekilde ezberlemek çok daha rahat olacaktır. Kelimeniz, fiil, nesne, sıfat gibi farklı görevlerde kullanılıyorsa bu anlamlarını da yanlarına yazabilirsiniz.
draw = çekmek, çizmek
book = kitap, rezerve etmek
rent = kira, kiralamak
gibi.
10. ve sonuncu tavsiyem: Sesli okuyun
Nereli olduğunu bilmediğim bilim adamları, sesli okunan kelimelerin ve anlamlarının, beynin yine neresi olduğunu bilmediğim bir yerinde daha başarılı bir şekilde eşleştirildiğini ortaya koymuş. Kendi tecrübelerimden gördüğüm kadarıyla son derece doğru bir tespitte bulunmuşlar. Ben tüm kelime ezberlerimi sesli bir şekilde yapardım ve bir süre sonra sanki beynim ağız hareketlerimden öğrenir duruma gelirdi. İngilizce bir filmi İngilizce alt yazıyla izlemek gibi bir şey sanırım bu.
Bir an önce kendi kelime listelerinizi yapıp çalışmanız dileğiyle. Hoşça kalın.
İngilizce Kelime Ezberleme Yöntemleri için 10 cevap